11 Mayıs 2009 Pazartesi

Netlog'da "Çay Saati"


"Çırağan Sarayı'ndan Büyükdere'ye / Üşümek sonbaharında eski çınarların" ... "Bir çay yalnızlığı Emirgan'dan öteye / Değdikçe ısındığı yaldızlı fincanın".

Netlog'da kurduğum "Çay Saati" adlı klanımdaki, yaşadığım dönemin büyük şairlerinden Attila İlhan'ın bu dizelerini bir daha okudum bugün; hüzünlendim yine, ilk okuduğum andaki oranda. Bu şiiri ilk okuduğumda, İlhan, acaba niçin "yaldızlı fincanların" dememiş de, "yaldızlı fincanın" demiş... Yalnızlığı vurgulamak istemiş anlaşılan...
"Akşamların gizlice uzadığı yerdeyiz". Bir yanda, "kafes ardında, ipek feraceli, bol gözlü bir kadın kendini dinliyor". Öbür yanda, "bir çay yalnızlığı... yaldızlı bir fincanı ısıtıyor değdikçe".
Fincan, altında hafif yanar közlerin yer aldığı semaverin bir parçasıdır genellikle... İstanbul'da yaşayıp da, bir başına Emirgan'a gidip, çevresindekilerle arada göz ucuyla selamlaşarak çay içmeyen var mıdır acaba? Yoktur. "Emirgan, bir çay yalnızlığıdır," nitelemesi de var ki şiirde, bu, Emirgan çaylarının hep yanına, karşısına oturacak bir dost beklediğine ilişkin, tam şairene bir vurgu...
...
Netlog'a ben üye olalı, tam 1 yıl 9 ay 14 gün olmuş... Bu süre içinde, 38'i şiir, 22'si eleştiri, 15'i deneme, 4'ü öykü, 3'ü kutlama ve kalanı genel olmak üzere, toplam 102 blog yazmışım; 16 sağlam arkadaş edinmişim. EditorBey adlı Netlog sayfama ilk günden bu yana, 2 bin 33 konuk uğramış.

Son zamanlarda işlerimin yoğunluğu yüzünden pek sık uğrayamadığım sayfamı, yıllar önce DalNet altındaki Mavilik adlı chat ortamımızda tanıştığım eski arkadaşlarımdan biri fark etmiş. Telefonuma birkaç kısa ileti yollayıp, "Seni kapalı kutu seni... Netlog'da yakaladım seni!" demiş. Hemen sayfama giderek, kendisine "arkadaşlık" öneri iletisi yolladım ki, sayfama girip yazılarımı okuyabilsin... Sayfamı, onayladığım arkadaşlarımın dışındakilere kapalı tutuyorum çünkü.

Bugün sayfama uğradığımda, sözünü ettiğim eski arkadaşımın hemen bir yanıt yolladığını gördüm: Şöyle diyor "Dostluk" başlıklı iletisinde: "Dostluğun benim için bir armağandır. Resimlerine baktım ve anladım ki uzun yıllar geçmiş... Sevgimle Kal."
Anlaşılan bu arkadaşımla yeniden başlayacak sanıyorum, karşılıklı "yazı dostluğumuz".

Bugün biraz dolandım sayfamın çevresinde. Başlangıçta Klanlar denilen bir gruplaşma etkinliği vardı Netlog'da; bu ad yakın zamanda Gruplar olarak değiştirildi. Netlog etkinliklerimden biri de, değişik alanlarda Klanlar oluşturmaktı. Üye olduğum Klanların sayısı 5'i geçmediği halde, kurduğum Klan sayısı bugün 35'in üstünde... Üyesi olduğum klanlara, en az üç resim, üç video ve bir şiir ya da düzyazıdan oluşan bloglar yazıyordum. Mesleğim editörlük olduğu için, bu işi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Başarılı da oldum. Herkes bu Klan bloglarımı okumaya can atıyor, okuyunca da hemen benimle arkadaş olmak istiyorlardı. Oysa ben, "kaliteli olsun, varsın az olsun," diyenlerdenimdir arkadaşlık konusunda. Arkadaşlık önerilerini onaylamadığım halde, üsteleyip duranlar olunca: "Arkadaşlık, günlük bakım ister. Zor iştir arkadaşlığı sürdürmek," der, uzaklaşmaya çalışırdım. Nitekim, bugüne dek, 51 arkadaşlık başvurusunu reddetmişim. Şu sıra 6 başvuru da onay bekliyor. Bu sonuncuların blog sayfalarına baktığımda, dünya görüşleri ve video, resim, arkadaş seçimleri bakımından kaliteli oldukları izlenimi edindim. Ancak, yine de onaylamayı uygun bulmadım. Yeni biriyle yazıyla iletişim kurmayı, karşımdakini dinlemeyi kendimi anlatmayı çok severim. He konuya "maydonoz" olacak yaşa ve deneyime ulaşmış biriyim. Bu durumumu fark edenler, birden bire bana sürekli yazma isteği duymaya başlıyorlar. Çokça soru soranlar da oluyor içlerinde...



İletişim mi, "itişim" mi? "İletişim" denen insani etkinliği, "itişim" olarak anlıyanlar da var. Bilgilenmeden, düşünce üretmeye kalkışanlar oluyor ki, bu Türkçe iletişim kuranlar arasında çok yaygın. Oysa iki ay önce üyesi olduğum, iletişimin İngilizce sağlandığı Flixya'dakiler arasında böylelerine hiç raslamadım. Flixya'da İngilizce olarak, dünya insanlarının bütünlüğünü vurgulayan, eşitliği, karşıtların birliğini savunan bir şiir ve iki blog yazdım. Üç de resim ekledim. 60'ı aşkın arkadaş edindim. 30'u aşkın özel ileti aldım. Yine bu ortamda, yazılarımı okuayan ve üç resmimi izleyenlerin sayısı 275'i geçti...

Toplumsal ortamlar arası bu tür farklılıklara dikkati çeken denemeler yazmayı düşünüyorum. Bu konuya ilerde yine dönmek üzere, günlüğümün bugünkü sayfasını, katılmak isteyenleri bilgilendirmek amacıyla Netlog üzerine birkaç çarpıcı bilgi verdikten sonra kapatacağım. Hoşçakal, sevgili günlük ve sevgili konuk...

Netlog Platformu... Üye olanların birbirleriyle sıkı fıkı iletişim kurabileceği ve toplumsal çevrelerini genişletebilecekleri online bir platform. Özellikle genç Avrupa nüfusunu hedef alan toplumsal bir portal olarak şu anda 20 dilde hizmet veriyor. Avrupa'da 45 milyon üyesi var.

Netlog üyeleri bloglar, resimler, videolar vb araç ve etkinliklerle oluşturup geliştirdikleri kendi sayfalarını arkadaşlarıyla paylaşabiliyorlar. Avrupa'da, gençlerin toplumsal çevreleriyle iletişim kurmalarını sağlayan bu ortamı, üyelerin profillerine ve yerleşim yerlerine göre özelleştirildiği bir teknoloji oluşturmuş olan Netlog NV geliştirmiş.

Aylık 150 milyondan fazla ziyaretçi ve 4 milyara ulaşan sayfa görüntüleme sayısıyla Netlog, Avrupa genelinde etkin bir pazar önderi sayılıyor. ComScore'a göre, Belçika, İsviçre, Romanya ve Türkiye'de kendi alanında pazar önderi olan Netlog; Hollanda, Almanya, Fransa ve Portekiz pazarlarında ikinci sırada yer alıyor.

Önemli Bir Karşılaştırma: Netlog-Flixya...
Yaklaşık 45 milyondan fazla genç insan haberleşmek ve toplumsal çevreleriyle iletişim kurmak için Netlog'u kullanıyor. Hiç kuşkusuz bu durum, reklam verenler için de büyük fırsatlar doğuruyor. Yukarıda sözünü ettiğim iletişimin İngilizce kurulduğu Flixya'da, sağlanan gelirden üyelere pay verildiği halde, Netlog'da böyle bir durum söz konusu değil henüz. Netlog'da ya da katılımcıları arasında yer aldığım ve birkaç eleştiri yazımın da yer aldığı "Netlog Üzerine Düşünceler" adlı grubta, bu konudan söz eden ya da yakınan üyelere pek raslamadım. Netlog'da başta gelen sorunumuz, YouTube'un, Türkiye yetkililerince, yine Türkiyelilere kapatılmış, bir başka deyişle "yasaklanmış" olması. YouTube kaynaklı videolara, bu yüzden hiçbir yolla ulaşamadığımız gibi, yasaktan önceki blog yazılarımıza yerleştirdiğimiz videoları da oynatamıyoruz. Kullandığımız içerikler ekli videoyla bir bütünlük oluşturuyordu. Yasaklama yüzünden, eski yazılarımız koflaştırılmış oldu. İyi yazıların çevresindeki işlevsiz videoların oluşturduğu dikdörtgen karartılar öylesine can sıkıcı ki... Üstelik bu işlevsiz videoların ortasındaki, yükleme izi bırakan "çark", saatlerce kendi kendine fırıl fırıl dönüyor. İşlevsizliğine ilişkin bir uyarı da göremiyorsunuz... Bu iş çok sinir bozucu, çoook!

Netlog daha çok "genç kültüre" dayanan bir ortam. Reklam verenler bunu bildikleri için, verdikleri reklamları dinamik ve yaratıcı olanlar arasından seçiyorlar. Bilgisayarınızın yapısı, bu tür reklamlarla artan yükü kaldıracak düzeyde değilse, vay halinize. Bloglarımı yazayım ya da sayfama bakayım derken, daha girişteyken takılıp kalabilirsiniz. Sayfa düzenleme işlerini, görsel işleme programlarını seven biriyseniz, sayfa kenarlarını dolduran, sağa sola, aşağı yukarı akıp duran çarpıcı reklamları, isterseniz saatlerce izleyebilirsiniz. Zaman zaman bazı markaların, günlük yaşamınızın bir parçası olduğuna tanık olabilirsiniz. Bu markaların zihninize yerleşen derin izlerinin etkisiyle, blog sayfalarınızda çok çarpıcı yazılar bile yazabilirsiniz... Reklamların bu tür "yazarı sürükleyici" özelliğine, güzel yazı kışkırtıcılığına ilişkin bir şeyler karalamak herhalde hoş olur.

Netlog Nüfusu... Toplam üye sayısı bugün için 45 buçuk milyon. Üyelerinin % 80'i, 14-25 yaşa arası. Erkek ve kadın oranının yarı yarıya olduğu söylenen Netlog arkadaşlık platformunu en çok kullanan Avrupalı ulus, 8 buçuk milyon katılımcıyla İspanyollar. Onların ardından sırasıyla, İngilizler, Fransızlar ve Türkler geliyor. İlk on arasında üçüncü sırada yer alan Türkçe konuşan-yazışanların sayısı yaklaşık 6 milyon.

Çok dilli en büyük platformlar arası yarışmada Open Web Ödülü de almış olan, en iyi toplumsal ağ sitesi sayılan Netlog'daki serüvenlerimi, ilerde yine paylaşacağımı sanıyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin

İzleyiciler

Arşiv

 

Bugün Ne Yaptım?. Copyright 2008 All Rights Reserved Revolution Two Church theme by Brian Gardner Converted into Blogger Template by Bloganol dot com